İcra hukuku, herhangi bir alacağın (para, teminat vb.) icra ve iflas müdürlükleri tarafından, cebri icra yoluyla yani devlet zoruyla alacak tahsilinin sağlanması, borçlusundan alınarak alacaklısına verilmesi işlemlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Yine herhangi bir mahkeme tarafından verilmiş bir kararın (ilam) yerine getirilmesi işlemi de icra daireleri tarafından sağlanır. Bir kambiyo senedine (çek, bono, poliçe) dayanıp dayanmaması, alacak tahsili bakımından önem taşımamaktadır. Kiralanan bir gayrimenkulün tahliyesi veya bir gayrimenkule konmuş olan ipoteğin paraya çevrilmesi işlemleri de yine mahkemeye başvurup karar almak için uzun yıllar beklemeden icra avukatı ile kolaylıkla gerçekleştirilebilir.
İcra Avukatı, elbette mahkeme ayağı da olan ama ağırlıklı olarak icra dairelerinde icra memurları tarafından yürütülen işlemlerin takipçisidir. Alacağını borçlusundan talep ettiği halde alamayan alacaklının veya kendisinden borcunu ödemesi talep edilen borçlunun eğer yeterli hukuk bilgisine sahip değilse, mutlaka bir icra avukatına ihtiyacı vardır. İcra hukuku teknik bir hukuk dalıdır. Alacağın bir an önce tahsil edilmesi ve ticari hayata, piyasaya kazandırılması, ekonominin canlı tutulması bakımından önemli olduğundan bu alanda kanunun tanıdığı süreler son derece sınırlıdır. Örneğin, bir kişi icra dairesine başvurarak ‘’şu kişinin bana şu kadar borcu vardır.’’ diyerek hakkınızda bir ilamsız icra takibi başlatabilir. Bunun için elinde delil niteliğinde herhangi bir senede veya belgeye ihtiyacı yoktur. Yani siz gerçekte borçlu olmasanız ve bu kişi sizin gerçekte alacağınız olmasa dahi icra takibi başlatılması mümkündür. İşte başlatılan bu icra takibi ve düzenlenen ödeme emrine 7 gün içinde itiraz etme imkanınız bulunmaktadır. İtiraz etmediğiniz takdirde takip kesinleşir ve alacaklının -gerçekte alacaklı olmasa bile takip kesinleştiğinden aksi ispatlanana kadar alacaklıdır- mallarınıza haciz koyma, bu malları satışa çıkararak paraya çevirme ve sizin mallarınızdan alacak tahsilini yapma imkanı vardır. İşte bir icra avukatı, ülkemizdeki İcra ve İflas Kanunu ve icra hukuku sistemiyle alacaklıyı ve alacağını bu derece güçlü bir şekilde korur.
İcra hukuku, sosyal devlet ve eşitlik ilkeleri gereğince borçluyu da korumaktadır. Her şeyden önce borçlunun, hakkında başlatılmış olan icra takibine süresi içinde itiraz etme imkanı vardır. İtiraz, ilamsız icra takiplerinde takibi durdurur ancak diğer takiplerde bunun istisnaları mevcuttur. İtiraz edildiğinde alacaklının takibe devam etmek için yapabileceği tek şey mahkemeye giderek itirazın iptali veya itirazın kesin kaldırılması davası açmak ve burada alacağını ispatlayarak hüküm altına aldırmaktır. Bunun için de alacağını ispat eden belirli belgelere sahip olması gerekir. İtiraz süresi kaçırıldığında ise artık borçlu için zor günler başlamaktadır. Zira takip kesinleşmiştir ve alacaklının borçlunun mallarına haciz koyması an meselesidir. Bu durumda borçlunun yapabileceği tek şey mahkemede bir menfi tespit davası açarak borçlu olmadığı halde icra takibi başlatıldığını ispatlamaktır. Bunun için de belli bazı şartlar vardır. Yine mahkemede haksız yani gerçekte alacağı bulunmayan alacaklı için kötü niyet tazminatına ve borçlu olduğu halde borcunu ödemeyip başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz eden borçlu ise icra inkar tazminatına mahkum edilmektedir. İcra hukukunun ceza hukuku, hapis veya adli para cezası gibi boyutları da bulunmaktadır. Tüm bunlar ancak büromuzda çalışan avukatlarımız gibi iyi bir hukuk eğitimi almış icra avukatı hukukçular tarafından başarılı bir şekilde takip edilebilir.
İcra takip işlemlerini alacaklı veya borçlu olarak başlatılması her ne kadar kolay görünse de takibin alacaklı veya borçlu lehine sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için ilerleyen aşamalar, özellikle dava, haciz ve satış süreçleri, borçlunun mal kaçırması gayrimenkulleri akrabalarının üzerine geçirmesi sonrasında yapılacak işlemler son derece zorlu ve ciddi icra hukuku bilgisi ve tecrübesi gerektiren süreçlerdir. Hangi malların haczedilebileceği, alacağın ispatı, borçlu olunmadığının ispatı, satış usulü ve süreleri gibi pek çok bilgi, günlük hayatta yalnızca alışveriş yapan ama alacak tahsilini yapamadığında veya haksız bir şekilde takibe maruz kalındığında insanlar için son derece önemli ve hayatidir. Zira ataların da dediği gibi ‘’mal, canın yongasıdır.’’ Ve iyi bir icra avukatı, haksız icra takiplerini bertaraf ederek mallarınızı koruyabilir veya sizi alacak tahsilinizi yapamamanız nedeniyle kaybettiğiniz mallarınıza kavuşturabilir.
AKABE Hukuk Bürosu olarak İcra Hukuku alanında uzman avukatları ile alacak tahsilini en kısa zamanda yapmayı ilke edinmiştir.